El Bileğinde Sinir Sıkışması Belirtileri
Sinir sıkışması sıklıkla rastlanılan bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle her 4 kadından birinde sıklıkla görülüyor olması, ülkemizde ve toplumumuzda sinir sıkışmasının ne denli sık olduğunun da kanıtıdır. Kadınlarda erkeklerden daha faza görülüyor olması da bileklerdeki damarların ve kanalların darlığına bağlı olarak görülebilir. Ancak el bileğindeki sinir sıkışması belirtileri birçok farklı sebepten meydana gelebilmektedir. Bunun kesin ve tek bir sebebi bulunmamaktadır.
Meslek rahatsızlıkları aşırı zorlamalar, travmaları kazalar gibi birçok farklı nedenin birleşmesinden kaynaklı sinir sıkışması oluşabilir. Mevcut konulmuş bir sinir sıkışması teşhisinde de bu nedenle olmuştur gibi kesin bir yargı söz konusu olamamaktadır. Yaralanmalara bağlı ve kişilerin mesleki durumlarına bağlı olarak el bileklerinde mevcut sinir sıkışması olabilir. Bunlara karpal tünel sendromu adı da verilir. El bileğinde sıklıkla oluyor ve parmaklarda güçsüzlükler ortaya koyuyor ise bu karpal tüneldir. Bazen dirseklere kadar ağrısı çıkabilmektedir. Ancak omuza ve boyuna vuran bir ağrı var ise, dirseklerde karıncalanma uyuşma gibi dirsek ağırlıklı rahatsızlık bulunuyor ise bu el bileğinde değil kolda olan durumdur. Buna da kübital tünel sendromu denir. Bu ikisinin ayrımının fark edilmesi mühimdir.
Sinir Sıkışmasının Belirtileri Nelerdir?
l Şiddetli acı ve ağrı yaşanması durumları.
l Gece uykudan ağrılar içerisinde aniden uyandırma durumu
l Karıncalanma hissi
l Hastanın uyanması ile birlikte ellerini kullanamaması durumu
l Ellerin şişmiş olduğunu düşünme, gözle görünen bir belirtinin bulunmaması ancak ellerin şişmiş olarak hissedilmesi
l Sıkışmanın olduğu bölgede uyuşma karıncalanma
l El bileğinde ve avuç içerisinde oluşan güçsüzlük hali
l Kasları oynatamama ve hareketlerde zorluk yalanması durumu
Bu belirtilerde sıklık yaşanması halinde direkt olarak bir hekime başvurmakta fayda vardır bunun sonucunda sinir sıkışması teşhisi konulduğu zaman yapılacak olan tedavi yöntemlerinde de çeşitlilik söz konusudur. Kimi durumlarda ilaç tedavisi işe yararken kimi durumlarda fizik tedavi ya da cerrahi müdahale gerektirebilir. Bu gibi durumlarda kesin tanıyı ve teşhisi koyan hekimin tedavi yöntemini belirlemesi gerekmektedir. Tekrarlayan bu durumlar için kesin çözüm cerrahi operasyon gibi görünmektedir. Ancak her vakanın farklı bir durum oluşturması sonucunda buna en doğru ve eksin kararı verecek olan siz ve hekiminiz olmalıdır.